Yazdığın metnin videoya dönüştüğü bir dünya hayal et. Bu, belki de yüzyıllar önce zaten hayal edilmiş ve 1895 yılında vizyoner Lumiere Kardeşler’in ateşlediği bir fitille “sinema” olarak ortaya çıkmıştı. Ancak Sora tam olarak böyle bir şey değil. Hayal edilenin de ötesini, tahmin edebileceğimizden daha pratik şekilde insanlığa sunmaya hazırlanıyor.
ChatGPT ile yapay zekaya sorular sorup yanıtlar bulmak, onunla sohbet etmek ve hatta onlarca metin oluşturmak insan hayatının bir parçası haline geldi bile. Kimimiz onda merak ettiğimiz soruların yanıtlarını arıyor, kimimiz günlük rutin işleri hızlandırmak amacıyla kullanıyor, kimimiz ise dostane biçimde sohbet etmek amacıyla kullanabiliyoruz. DALL-E ise hayallerimizdeki görselleri gözümüzle görmemizi sağlayan bir başka yapay zeka modeli. Bu model ile hayallerimizin sınırlarını zorlayabiliyor ve keyifli görseller oluşturabiliyoruz. Hayallerimizin son derece gerçekçi bir şekilde videoya döküldüğünü görmek ve bunu hayatımızın alışıldık bir gerçeğine dönüşmesini izlemek ise çok ama çok yakın!
Sora’yı biraz açmak gerekirse; OpenAI şirketi tarafından tanıtımı yapılan, metin komutlarıyla video üretebilen yeni bir yapay zeka modelidir. Metin komutlarını anlayarak 60 saniye uzunluğunda, oldukça gerçekçi ve yaratıcı video görüntüleri oluşturulabileceği iddia ediliyor. Öyle ki yayınlanan tanıtım videoları, bu iddiaları destekler nitelikte. Düşünsenize; isterseniz Sora ile tarihte bir yolculuk yapabilir, Kalamış Sahili’ne devasa bir heykel yaptırarak drone ile çekilmiş son derece gerçekçi bir kesit elde edebilirsiniz. Peki bu uçsuz bucaksızlık ne kadar iyi? Bu model, insanlığa ağırlıkla fayda mı getirecek yoksa zarar mı? Bizi nasıl bir gelecek bekliyor?
Sora, kendisinden önce çıkan uygulamaların eksi yönlerini göz önünde bulunduran ve kendisinde artıya dönüştüren avantajlı bir inovasyon. Tasarımcılar, sanatçılar ve içerik üreticileri için yeni imkanlar sunabilir ve yaratıcılığın sınırlarını zorlayabilir. Belki de herkesin içindeki tasarımcı ruhu ortaya çıkararak düşüncenin “ete kemiğe bürünmüş” halini gözler önüne sermesini sağlayabilir. Elbette kullandıkça keşfedilecek çok daha geniş bir yaratıcılık yelpazesi sunabileceğini tahmin etmek de abartı olmayacaktır.
Ancak Sora, tüm bu avantajlarının yanında olası riskler de barındırıyor. Uygulamanın en önemli dezavantajlarından biri, sizin de tahmin edebileceğiniz gibi telif hakkı ve fikri mülkiyet ihlalleri olarak gündeme geliyor. Sora, kullanıcı tarafından girilen komutu uygularken internette bulunan görsellerden ilham alabilir veya bunları doğrudan kopyalayabilir. Bu durum, komut sahiplerini farklı telif hakları ihlalleriyle karşı karşıya bırakarak umulmadık krizlere yol açabilir. Olası en büyük dezavantaj ise Sora’nın etik kullanımıyla ilgili endişelerdir. Sora, ilk etapta akla insan görüntülerini izinsiz kullanarak deepfake videolar üretmek için de kullanılabileceği düşüncesini getirdi. Nitekim sahte haberlerle itibarı zedelenmesi ve prestij kaybı da söz konusu olabilirdi. Ancak OpenAI; Sora'da aşırı şiddet, cinsel içerik, nefret görüntüleri ve ünlü simaların kullanıldığı içeriklerin yasak olacağını, modeli kullanıma sunmadan önce önemli güvenlik önlemleri üzerinde çalışıldığını bildirerek yüreklere su serpti. Eğer bu riskler ortadan kalkarsa Sora teknolojide çığır açmakla kalmayacak, insanlık tarihini doğrudan etkileyen pozitif bir gelişme olarak tarih sayfalarında yer alacak gibi görünüyor.
Bu gibi en yeni trendleri ve teknolojik gelişmeleri, iletişim diline uygun biçimde markanıza entegre etmek ve çağı bütünüyle yakalamak istiyorsanız, yaratıcılığın ve teknolojinin birleştiği yer olan Ahtapot Sosyal Medya’ya bekleriz. 😇
YAZAN: Mehmet Deniz