Pandeminin de etkisiyle dijital dönüşüm yaşayan dünyamızda pek çok sektörün yanı sıra sanat sektörü de tüketicilerin tercihleriyle dijitalleşmeye başladı. Son zamanlarda üretilen sanat eserleri, NFT olarak Bitcoin’i var eden Blockchain alt yapısına bağlanıyor. Böylece sanat eserlerinin taklit edilme riski minimuma iniyor, hem sanatçıların eserleri korunuyor hem de eserler yüksek meblağlara satılıyor. Belki de bu, küresel ölçekte güvenin kırıldığı bir devir için ideal alışveriş metodu olabilir.
NFT nedir?
NFT’nin açılımı olan Non-Fungible Token, “Yerine başka bir şey koyamayacağınız bir gösterge.” anlamına geliyor. Özel bir kriptografik token türü olan NFT, kopyalanamaz ve türünün tek örneğidir. NFT, bir sanat eseri (görüntü, video veya ses dosyası), bir alan adı hatta bir tweet olabilir. Bu yönleriyle fiziksel sanata benzer, değişken değerleri vardır. Fiyatları artabilir veya azalabilir. Aidiyet belgesi olarak kullanılan NFT’leri satın almak için kripto para kullanmak gerekiyor.
NFT’ler nasıl bu kadar hızlı popüler oldu?
Günümüzde genellikle ERC-721'e dayalı Ethereum token olarak bilinen NFT’lerin bazı özellikleri, kısa sürede gördüğü ilgiyi açıklar nitelikte.
- NFT ile ilgili tüm veriler blockchain üzerinde güvenli bir şekilde saklanır, bu da token’ların ne olursa olsun asla kaldırılamayacağı, yok edilemeyeceği veya kopyalanamayacağı anlamına gelir.
- NFT geliştiricileri sonsuz sayıda token üretebilseler de değerlerini korumak için bilinçli olarak üretimi sınırlı tutarlar.
- NFT'ler tamamen bölünmezdir, bu da bitcoin gibi daha küçük değerlere bölünemeyecekleri anlamına gelir.
- Blockchain yetenekleriyle, NFT'lerin mülkiyeti kolayca ilk sahiplerine kadar takip edilebilir ve böylece bir üçüncü kişinin doğrulamasına ihtiyaç duyulmaz.
Hem teknoloji sektöründen hem de ünlüler dünyasından popüler isimlerin gösterdiği talep, NFT’yi kısa sürede trend yaptı. Jack Dorsey'nin ilk tweet’inin NFT olarak 2.9 milyon dolara satılması, Elon Musk’ın sosyal medyada paylaştığı şarkıyı NFT olarak satılığa çıkarması gibi haberlerle konu ana akım medyanın da dikkatini çekti. Türkiye’den de hem sektörden hem de sanat dünyasından isimlerin oldukça ilgi gösterdiği NFT alanında ilk girişimler ve satışlar ünlü reklamcı Alemşah Öztürk, oyuncu Bensu Soral, sanatçı Tarık Tolunay gibi isimlerden geldi.
NFT’ler markalar için neden önemli?
Hatırı sayılır müzayede evlerinden Christie’s’in, Beeple’ın “Her gün: İlk 5000 Gün” adlı eserini geçtiğimiz Mart ayında 69 milyon dolara satmasının ardından NFT, dünyanın en popüler konularından biri haline geldi. Bir başka oldukça eski ve ünlü müzayede evi olan Sotheby’s ise Türk sanatçı Pak’la NFT’ye giriş yaptı. Nisan ayında yapılan üç günlük müzayede sonunda Sotheby’s, Pak’ın eserleriyle 16,8 milyon dolarlık bir satış gerçekleştirmişti.
Markaların pandeminin de etkisiyle hız kazanan dijital dönüşümünde, çağımızın yeni trendi NFT’lerin de geleceğe dönük etkilerini görmeye başladık. Pazarlama stratejilerinin bir parçası olarak NFT’yi kullanan bazı markaların sizler için derlediğimiz hikâyelerine gelin birlikte bakalım:
Nike, 2019 yılında aldığı patent ile NFT’leri fiziksel ürünlerle bir araya getiren projenin ilk adımlarını attı. Bu patente göre, satın alınan fiziksel ayakkabı, sahibine “CryptoKick” isimli NFT’siyle beraber gönderilecek. Böylelikle zaten koleksiyon değeri olan “sneaker” kültürü farklı bir değer daha kazanacak.
Yeni NFT platformu ArtGrails, lüks saat üreticisi Jacob & Co ile iş birliği yaptı. Dünyanın ilk NFT saati, 5 gün süren bir açık artırmanın sonunda 100 bin dolara satıldı. Neden fiziksel bir saat yerine NFT bir saat tercih etmeliyiz sorusuna ArtGrails’in kurucusu Avery Andon’ın cevabı; “Fiziksel bir saatin aksine, zarar görmesi konusunda endişelenmeme gerek yok. Sigorta için ödeme yapmam gerekmiyor. Zevk almayacağım bir kasada saklamak zorunda da değilim” yanıtını verdi.
NFT teknolojisi, yıllardır dijital eserleri yatırım aracı olarak görmeyen veya sadece ekranlarda gösterilebilen sanatı sanat kabul etmeyen çağdaş sanat dünyasını biraz olsun demokratikleştirdi diyebiliriz.
Kısacası NFT karışık, yepyeni, çok yönlü bir alan. Bu yenilikçi akım, kaybolup giderse de zamanla bir “Dijital Rönesans”a dönüşürse de şaşırmamak gerekir.
Dijital gündemin hızla değişen trendlerini yakalamak ve bu trendlere iletişim stratejilerinizde en doğru şekilde yer vermek için tercihiniz, felsefesi “Kreatif Dijitalizm” olan Ahtapot Sosyal Medya olsun! Unutmayın, 8 kolunda 8 marifet Ahtapot ekibimiz, sosyal medyadaki potansiyelinizi en verimli biçimde kullanmanız için her zaman yanınızda! 😊
Yazan: Merve Mutlu