Yeni nesil müşterilerine, teknoloji kullanıcılarına ve yöneticilerine ulaşmak isteyen markalar, kendilerine has özellikleriyle ön plana çıkan genç kuşaklar için çeşitli iletişim stratejileri geliştirmeye başladı. Çünkü gelişen teknolojinin de etkisiyle Y ve Z kuşağı, sahip oldukları birçok farklı özellikle aşina olduğumuz X kuşağından ayrışıyor. Dolayısıyla markaların bu kuşakları yakalaması ve onlarla sağlıklı iletişim kurması için tercih ettiği yollar da birbirinden farklılık gösteriyor.
Peki Y ve Z kuşağı nedir ve onları X kuşağından ayıran özellikler nelerdir? Bu kuşaklar sosyal medyayı nasıl kullanıyor? Ve onları etkilemek için neler yapılmalı?
Hazırsanız, başlıyoruz…
X kuşağı genel olarak 1965 - 1979 yılları arasında doğmuş olan jenerasyonu simgeliyor. Bu jenerasyon için internet, tıpkı televizyon gibi bir devrim niteliği taşıyor. Dolayısıyla kıyısından köşesinden de olsa dijital dünyaya adapte olmayı başarmış bir kuşak X kuşağı. Ancak “görev adamı” olarak nitelendirebileceğimiz X kuşağı, herhangi bir işi bitirdikten sonra bilgisayarlarını kapatmayı ve mobilde çok da aktif olmamayı ediyorlar.
X kuşağının en çok zaman geçirdiği sosyal medya platformlarının ise Facebook ve Instagram olduğunu söylemek mümkün. Facebook ve Instagram şu an X kuşağından birçok kişinin sosyal ihtiyacını karşıladığı için Twitter, Snapchat gibi mecralara çok da gerek duymuyorlar.
Y kuşağı diğer adıyla milenyum kuşağı ise 1980-1999 yılları arasında doğmuş kişileri tanımlıyor. Bu kuşağın en belirgin özelliği ise teknolojiye olan yatkınlıkları ve teknolojinin hayatlarının önemli bir parçası olması. Y kuşağını X kuşağından Z kuşağına geçiş yapan kuşak olarak tanımlayabiliriz. İki kuşağın da özelliklerini bir arada taşıyan Y kuşağı, yüz yüze görüşmenin yanı sıra sosyal medya iletişimini de yoğun olarak tercih ediyor. Yani teknolojiye olan tutkuları ağır bassa da geleneksel değerlerin farkındalar. Bilgi, eğlence, banka ve alışveriş gibi ihtiyaçlarının hemen hepsini dijital ortamda gideren Y kuşağı, sanal ortamlarda fikirlerini beyan etmekten ve kendilerini ispatlamaktan çekinmiyor. Y kuşağını hedefleyen markalar, dijital pazarlama stratejilerini oluştururken bu özelliklerin farkında olarak bir yöntem belirlemeliler. Bu yöntemlerden biri ise onlar için verimli içerik üretmek Onlara vermek istediğiniz mesajı kısa ve net bir şekilde ulaştırmak gerekiyor. Sosyal medya reklamlarının yanı sıra ilgi duydukları ve güvendikleri blogger ve youtuber’larla da çalışarak onları çekmeniz mümkün.
Z kuşağı yani internet kuşağı ise 2000 yıl ve sonrası doğan yeni nesil jenerasyonu temsil ediyor. Teknolojinin içinde doğan bu kuşak oyuncaklar yerine iPad oyunları, akıllı telefonlar ve yapay zekanın çeşitli ürünleriyle büyüyorlar. Hızlı teknolojinin sonucu olarak da elde ettikleri şeyi çabucak tüketiyorlar maalesef. “İnternette takılırken” aynı anda başka işlerle de ilgilenebildikleri için, “insanlık tarihinin motor beceri senkronizasyonu en gelişmiş” nesli olarak tanımlanıyor.
Markalar Z kuşağına ulaşmak içinse yeni dijital trendleri yakından takip edip bunları pazarlama stratejilerine eklemek durumundalar. Bunun bir devamı olarak da içerik metnini kısa tutup görsel iletişime yoğunlaşmaları önem taşıyor. Bu kuşağın ilgisini çekmek isteyen markaların, onların yaşam alanı olarak tabir edilen sosyal medya kanallarında belirgin bir şekilde var olmaları gerekiyor.
Z kuşağına ulaşmak için güvenilir, yaratıcı, eğlenceli, net, çözüm üretici olmak ve onların da çözümün bir parçası olmasını sağlamak çok önemli. Yaratma arzusunda olan Z kuşağı için, yaratıcı olmak kadar onları cezbeden başka bir şey yok çünkü. Onlara hitap ederken yaratıcı içerik ve kampanyalarla meraklanmalarını sağlamak da büyük önem taşıyor.
Kuşaklar arası farkı ve sosyal medya kullanım alışkanlıklarını genel olarak bu şekilde analiz edebiliriz.
Siz de genç jenerasyonun markınızı sosyal medyada fark etmesini istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz. www.ahtapotsosyalmedya.com/iletisim
Yazan: Elif Celep
Düzenleyen: Rukiye Ülkü Katıtaş