Küresel ısınmanın etkilerini her geçen gün daha da hissederken günümüzde bu süreç “iklim krizi” olarak adlandırılmaya başlandı. Yaşanan doğal afetler, mevsim değişiklikleri, aşırı hava olayları, kuraklık gibi gündemler kişisel yaşantımızı etkilediği kadar sosyal medya içeriklerini de etkiledi. Sosyal medya araçlığıyla da içerisinde bulunduğumuz kriz durumunun etkileri ve neler yapabileceğimiz fazlasıyla konuşulmaya, tartışılmaya başlandı.
Günümüzde sadece kişisel olarak değil markaların paylaşımlarında ve içerik konularında da iklim kriziyle mücadele ve sürdürülebilirlik konuları çokça ön plana çıkıyor. Geçtiğimiz yıllara baktığımızda bu kadar konuşulmayan bu konular artık her yerde karşımızda. Sosyal medya ise her konuda olduğu gibi sürdürülebilirlik konusunda da hem bizi bilgilendiren hem de birlikte hareket etmemizi sağlayan bir mecraya dönüştü.
Sürdürülebilirlik Sosyal Medyaya Nasıl Konu Oluyor?
Bu konuda en büyük öncüler markalar oluyor. Tüketicilerin yaşamlarına dair, sürdürülebilirlik konusundaki tutumlarını gözlemleyebilecekleri paylaşımlarla hedef kitlelerini tanımaya çalışıyorlar. Bu bazen bir sosyal medya anketi olurken bazen de toplu bir hareket sağlayabilecek içerikler olarak karşımıza çıkıyor. Markaların bu paylaşımları ile tüketiciler de günlük hayatlarında uygulayabilecekleri yöntemleri hissediyor ve bu onların yaşamlarında olumlu adımlara ve duygulara dönüşüyor.
Günlük hayatlarında yaptıkları değişimler sürdürülebilirlik açısından olumlu bir süreci başlatıyor. Markalardan çıkıp artık kişisel bir hal alan sürdürülebilirlik, tüketiciler için de kendilerini iyi hissedecekleri bir süreç haline geliyor ve bu şekilde yaygınlaşma başlıyor.
Çevre Kirliliğini Azaltmak İçin Neler Yapabiliriz?
Son dönemlerde en çok aratılan sorulardan birinin de “Çevre kirliliği nasıl azaltılır?” olduğunu görüyoruz. Bu sonuçtan da anlayabileceğimiz üzere sürdürülebilirliği saylayabilmek için insanlar daha fazla çözüm odaklı süreçleri takip ediyorlar. Çevre bilinciyle yapılan her hareket alışveriş yöntemlerimizi, yeme-içme alışkanlıklarımızı ve tabii ki sosyal medya kullanımımızı da değiştiriyor.
Bununla birlikte artık sürdürülebilirlik için sesini çıkartan markalar tüketicilere daha sıcak görünürken bu konuda adım atmakta geciken markalar ise tüketiciler tarafından olumsuz karşılanıyor.
Bize göre adımlarımız kısa vadede büyük başarıya ulaşamayacak bile olsa bunun için atılan her adım oldukça kıymetli. Bilinçlendiğimiz ve bilinçlendirdiğimiz süre boyunca hepimiz bir şeyler yapmak için bu taşın altına elimizi birlikte koyabiliriz.
Peki, siz sürdürülebilirlik konusunda ne düşünüyorsunuz?
Dijital gündemin hızla değişen trendlerini yakalamak, sürdürülebilirlik için en uygun yöntemleri bulabilmek için tercihiniz Ahtapot Sosyal Medya olsun! Düşüncelerinizi, yapmak istediklerinizi, sosyal medyadaki potansiyelinizi en verimli şekilde kullanmak için her an sizin yanınızdayız. 😊
Yazan: İrem Çamarası