SOSYAL MEDYA: ALTIN ÇAĞIN SONU MU, YOKSA BAŞLANGICI MI?

SOSYAL MEDYA: ALTIN ÇAĞIN SONU MU, YOKSA BAŞLANGICI MI?
31 Ocak 2022

 

Neredeyse onsuz yaşayamayacak hale geldiğimiz sosyal medya, her geçen gün artan bir ivmeyle kullanıcıları kendisine bağlamaya devam ediyor. Bazı tahminlere göre günde yaklaşık 80 kez veya her 12 dakikada bir telefonlarımızı kontrol ediyoruz ve bu sürenin büyük bir kısmını Facebook, Instagram, Snapchat ve diğer sosyal medya mecralarıyla etkileşim kurmak için harcıyoruz. Tabii sosyal medya da boş durmuyor, gün geçtikçe kendisini geliştiriyor, evrim geçirip değişiyor. Biz de bunlara ayak uydurmaya çalışırken FOMO*’lar, seperation anxiety’lerle boğuşuyor ve kendimizi yeni yılla birlikte algoritmalardan blockchain’e, yapay zekadan dijital dönüşüme kadar sosyal medyayı şekillendirecek olan trendleri ve gelişmeleri takip ederken buluyoruz.

Durum bu olunca akıllarda tek bir soru oluyor: Kısa süre içinde meydana gelen tüm bu gelişmeler sosyal medyanın altın çağının sonuna mı, yoksa başlangıcına mı işaret ediyor?

Güle güle mavi adam, yolun açık olsun...

Geçtiğimiz aylarda Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg Facebook uygulamalarının ve teknolojilerinin yeni çatı markasının artık “Meta” olacağını açıkladı. Facebook’un 2004 yılında dünyayla tanıştığında insanların birbirleriyle bağlantı kurma şeklini adeta kökünden değiştirmesi gibi; Meta’nın da sosyal teknolojinin bir sonraki evriminin başlamasına yardımcı olmak için 2D ekranların ötesine, artırılmış ve sanal gerçeklik gibi sürükleyici deneyimlere doğru ilerleme iddiası var.

Kim bilir, belki Matrix’te buluşuruz...

İnternette hakkında okuduğumuz süslü ve karmaşık cümleleri bir kenara bırakırsak, Metaverse en basit haliyle dijital evren anlamına geliyor. Sosyal medyanın fiziksel deneyimleri çevrim içine taşıması gibi, Metaverse de tüm hayatımızı çevrim içi hale getiriyor. Bu vizyonun hiç olmadığı kadar birbiriyle bağlantılı ve bilgili bir insanlığa mı, yoksa distopik bir geleceğe mi yol açacağı henüz bilinmese de, komplo teorisyenleri birçok felaket senaryosu yazmaya başladı bile. Belki de Metaverse’ten başka bir gerçeklik olduğunun farkında olmadan Matrix’e takılıp kalacağız, kim bilir...

Zeki Müren de bizi görecek mi?

Facebook/Meta'nın yarattığı hype sayesinde 2022 “Metaverse” yılı olacak gibi gözüküyor. Ama kimseyi fazla heveslendirmeden spoiler vermekte fayda var: Meta’nın Metaverse vizyonu, henüz gerçeğimiz olmaktan biraz uzak ve kayda değer bir gelişmeye şahit olmamız muhtemelen birkaç yıl daha alacak. İnsanların üç boyutlu sanal dünyada sohbet etmelerini, mülk sahibi olmalarını ve iş yapmalarını mümkün kılacak olan temel teknolojiler hala geliştirme aşamasında. Yani Zeki Müren henüz bizi göremeyecek.

Metaverse’ün tam olarak neleri kapsadığı da henüz netleşmiş değil. Bazıları mevcut sanal platformların halihazırda Metaverse olduklarını iddia ederken, diğerleri de yalnızca tek bir Metaverse olabileceğini ve karşı görüşte bahsedilen sanal platformlardan bağımsızlığın Metaverse’ü tanımlamada çok önemli olduğunu söylüyorlar. Ama net olan bir şey var: İnsanların avatarlarını yaratarak sohbet edebilecekleri herhangi bir sanal platform Metaverse olarak kabul ediliyorsa, bu dünya uzun yıllardır hayatımızda. Eski Sanalika’cılardan kim kaldı...

Bu daha başlangıç!

Uzun lafın kısası, Metaverse sosyal medyanın bir evrimi olmaktan çok daha fazlası. Şu an çoğumuzun kavrayabileceğinin ve görselleştirebileceğinin ötesinde olsa da, bizden sonraki nesillerin normali olacağı su götürmez bir gerçek. Çocuklarımızın veya torunlarımızın Zeki Müren’le çay içtiği, Freddie Mercury’yle oturup sohbet ettiği bir gelecek çok da distopik değil sanki...

*FOMO, İngilizce’de fear of missing out, yani gelişmeleri kaçırma/gelişmelerden geri kalma korkusu kavramının baş harflerinden oluşturulan bir kısaltma. Kendinizi sık sık sosyal medyayı kontrol ederken buluyor ve sosyal medyadan ayrı olduğunuz her dakika kaçırıyor olabileceğiniz olayların endişesiyle geçiyorsa tebrikler! Siz de milyonlarca sosyal medya kullanıcısı gibi FOMO’dan muzdaripsiniz!

Yazan: Selin Kantarcıoğlu

Paylaş