Önemi ve kullanıcı sayısı günden güne artmaya devam eden LinkedIn platformu takipçilerine ve her alandaki profesyonellere yeni fırsatlar sunmaya devam ediyor.
Türkiye’de de 8 milyonun üzerindeki kullanıcısıyla pazarlamacılara, reklamcılara ve insan kaynakları profesyonellerine doğru bir hedef kitle sunuyor.
LinkedIn’de yer alan potansiyel kitleye uygun bir şekilde, doğru zamanda doğru içeriklerle ulaşmak ise platformu ve algoritmasını doğru anlamaktan geçiyor.
Bu konudaki önerilerimizi ve dikkat etmeniz gereken noktaları aşağıda inceleyebilirsiniz.
- Paylaştığınız içeriklere kimseye gösterilmeden önce LinkedIn tarafından bir kalite puanı atanıyor. Sonrasında takipçilerinize, bağlantılarınıza, aynı hashtagi takip ettiğiniz kişilere ve varsa üye olduğunuz grupların üyelerine ufak bir test sürüşü gerçekleştiriliyor. Bu kişilerden gelen yorum, paylaşım ve etkileşime göre de içeriğinizi daha çok kişiye ulaştırıp ulaştırmamaya karar veriliyor.
- LinkedIn bu konuda bir açıklama yapmasa da içeriğinizin kalite puanı içeriği paylaşan kişinin geçmişine, içeriğin metnine, görseline ve varsa videosuna ve bu içeriğin ulaşacağı potansiyel kitleye göre belirleniyor.
- İçeriğinizin daha çok kişiye ulaşması için büyük bir takipçi kitlesine ihtiyacınız yok. Önemli olan paylaşımlarınızla etkileşime geçen fanlarınızın artması. İçeriğe yapılan her bir beğeni, yorum, paylaşım, etiketleme kısacası her etkileşim içeriğinizin yayılmasına yardımcı oluyor.
- Etkileşimler arasında da fark var. Yorum yapılması algoritma tarafından tercih edilen bir etkileşim. Paylaştığınız bir içeriğe yorumlar yapılması ve sizin her yoruma cevap vermeniz o içeriğin daha çok yayılmasına katkıda bulunuyor.
- İçeriğe verilen ifadeler arasında bir fark yok. Yeter ki takipçileriniz veya içeriğinizi gören diğer kişiler bir ifade bıraksın.
- Bir gün içinde çok fazla içerik paylaşmak erişime ve etkileşime zarar veriyor. Bir araştırmaya göre ilk paylaşımınızdan sonra yeni bir içerik paylaşırsanız, ikinci içeriğin 3 katı fazla etkileşim alması gerekiyor. Aynı gün içinde ekstra bir içerik daha paylaşmak zorundaysanız ilk paylaşımla arasında en az 3 saat olması salık veriliyor.
- İçeriklerinizin içerisine bağlantı eklemek kesin olmamakla beraber içeriğinizin erişimini düşürüyor. LinkedIn diğer sosyal medya platformlarında olduğu gibi kullanıcıların platform dışında bir yere gitmesini pek tercih etmiyor. Bağlantıyı yoruma yazmayı da bir alternatif olarak öneriyoruz.
- İçeriklerinizde fotoğraf kullanmaya özen gösterin. Tek başına metin veya doküman paylaştığınız içeriklerin erişimi ve etkileşimi düşük oluyor.
- Tekrar paylaşımlar (re-shares) düşük erişim ve etkileşim elde ediyor. Burada algoritmadan ziyade kullanıcı alışkanlıkları devreye giriyor. Çoğu insan tekrar paylaşılan bir içerikle etkileşime girmemeyi tercih ediyor.
- Paylaşımlarda metninizle ve sektörünüzle alakalı hashtagler kullanmaya özen gösterin. Sihirli rakam olarak 3 hashtag öneriyoruz.
- İçeriklerin ilk bir saat içinde yeterli etkileşimi alması çok önemli. İlk bir saatten sonra içeriğinizin erişimi ve etkileşimi iyi bir performans sergilemiyor.
- Popüler olacak bir paylaşım oluşturmanın sırrı orijinallikten ve samimiyetten geçiyor. Hedef kitlenizin ilgi duyacağı, gerçekçi, onlara dokunacak ve hayatlarına bir şey katacak içerikler bu işin püf noktası.
- Paylaşımlarınızla etkileşime geçecek kişileri etiketleyebilirsiniz. Burada önemli olan etiketlediğiniz kişi veya kişilerin gerçekten sizin içeriğe dair bir yorum yapması.
Buraya kadar yazdığımız ipuçlarına dikkat ederseniz LinkedIn içerik stratejinizi daha etkili bir biçimde oluşturabilirsiniz.
Yazan: H. Taylan Azimli