FOOD MARKETING İLE İŞTAH AÇAN STRATEJİLER

FOOD MARKETING İLE İŞTAH AÇAN STRATEJİLER
28 Kasım 2024

 

Food Marketing Nedir?
Son yıllarda yiyecek pazarlaması, sadece gıda sektörünün değil, moda, güzellik ve hatta teknoloji gibi farklı sektörlerin de dikkatini çekmiş durumda. Markalar, yiyeceklerin yarattığı duyusal çekicilikten faydalanarak müşterileriyle yeni bir bağ kurma peşinde. Çikolata kokusu yayılan bir mağaza, taze meyve görselleriyle süslenmiş kozmetik ürünleri ya da lezzetli bir içeceği çağrıştıran parfümler; tümü müşterilerin ilgisini çekmek ve marka algısını güçlendirmek için kullanılan yaratıcı yöntemler. Bu taktikler, markaların sadece ürün değil, o ürüne dair duyusal bir deneyim sunduğunu hissettirerek müşteri üzerindeki etkisini artırıyor.

Food Marketing’in Arkasındaki Strateji Nedir?
Food marketing, tat alma duyumuzu harekete geçirerek bizi kendine çekmeyi amaçlıyor. Ürün fotoğraflarında yer alan leziz yiyecekler, ambalajlardaki canlı renkler ve etkileyici sloganlar ile damak tadımıza hitap ediliyor. Beyin, görsel bir yiyecek algısı oluşturduğunda tat alma duyusu devreye giriyor ve bu his, satın alma kararlarımızı etkiliyor. Yani, bir çikolata ya da taptaze bir meyve görseli sadece gözlerimize değil, aynı zamanda iştahımıza da hitap ediyor! Bu nedenle yiyecekleri pazarlama stratejilerine dahil eden markalar, yalnızca ürünlerini değil, o ürünün uyandırdığı tat hissini de satarak ilgi çekiciliği artırıyor.

Food Marketing ile Öne Çıkan Markalar
Hailey Bieber’ın popülerliği son bir yıl içerisinde artan Rhode markası bu trendin öncülerinden.  Markanın ürettiği makyaj malzemeleri ve cilt bakım ürünlerinin Sephora gibi yerlerde denenmesi mümkün olmadığından, marka görsellerinde bolca meyveye yer vererek tüketicilerde koku, renk ve tat gibi duyulara seslenip ürünleri deneme isteği uyandırmaya çalışıyor. Ürün isimlerinin bazılarında da yiyecek temasına yer vererek tat alma duyusunu harekete geçirmeyi amaçlıyor.

Jacquemus da son dönemde food marketing stratejisini çarpıcı bir şekilde benimseyen moda markalarından biri. Marka, kampanyalarında çanta, ayakkabı ve aksesuarlarını çeşitli yiyeceklerle birlikte sunarak ürünlerine farklı bir çekicilik katıyor. Örneğin, bir çantayı dev bir karpuz diliminin yanında sergileyerek ya da bir ayakkabıyı taze ekmekle yan yana koyarak eğlenceli ve beklenmedik kompozisyonlar yaratıyor. Bazı görselleri gerçekten de insanın iştahını kabartıyor.

Peki Markalar Neden Bu Stratejiye Yöneliyor?
Yiyecekler, insanların duyularını harekete geçirme konusunda güçlü bir etkiye sahip olduğu için markaların pazarlama stratejilerinde önemli bir yer ediniyor. Çoğu insan için yiyecekler, keyif, nostalji veya rahatlık gibi pozitif duygular uyandırıyor. Markalar bu güçlü duygusal bağı kullanarak ürünlerini yiyeceklerle ilişkilendirip daha sıcak ve samimi bir imaj yaratmaya çalışıyor. Moda veya güzellik gibi yiyecek dışı sektörlerde bile yiyecekleri görsel kampanyalara eklemek, tüketicilerin ilgisini çekiyor ve akılda kalıcılığı artırıyor. Yani, yiyecekler yalnızca bir gıda değil; aynı zamanda tüketiciyle duygusal bağ kurmanın yaratıcı bir yolu olarak öne çıkıyor.

Son Olarak Food Marketing Yükselişini Tetikleyen Bir Teori
Gucci, Prada gibi dev moda markalarının gastronomi iş birlikleri ve açtıkları kafelere odaklanıyor. Bu teoriye göre gerileyen ekonomi, hâlihazırda erişilmesi güç olan lüks moda markalarının ürünlerini geçmiştekinden daha çok insan için satın alınamaz hale getirirken, yükselen fiyatlar yiyecekleri birer lüks haline getiriyor. Bu nedenle markalar da lüksün bir sembolü olarak yiyecekleri kullanıyor. Böylece normalde bir Prada ürününü karşılayamayacak kişiler, üzerinde Prada logosu olan bir dilim pastaya erişebiliyor. Bu da markanın sosyal medya mecraları gibi kanallar üzerinde görünürlüğünü artırıyor.

Bu heyecan verici trendin etkisini ve nerelere ulaşabileceğini görmek için Ahtapot Sosyal Medya’yı yakından takip edin! Yenilikçi içeriklerimiz ve öngörülerimizle, dijital dünyanın nabzını tutmaya devam edeceğiz!

YAZAN: Kayra Buran

Paylaş